Kadıköy Çiya'da yediğimizden beri aklımızda olan kireçte kabak tatlısını sonunda yaptık. Antakya usulü olan kireçte kabak tatlısını daha önce de duymuştum ama ilk olarak Çiya'da yedim. Kabak tatlısını pek sevmeyen ben, bu dışı çıtır çıtır, ısırınca içinden balı akan kabak tatlısına bayıldım.Bir de tahin ve cevizle servis edilince eşim de ben de tadına doyamadık. Tatlı o kadar mükemmel görünüyordu ki evde yapılabileceğini hiç düşünmemiştim. Ta ki Bozcaada Bağbadem'in sabah kahvaltısında reçel olarak karşımıza çıkana kadar. Reçeli de tatlısı kadar güzeldi. Reçeli ince ince doğranmış ve çıtır çıtırdı. Reçeli çok beğendiğimizi söyleyince Bilgütay Hanım, reçeli kendilerinin yaptığını söyledi ve tarifini verdi. İlk kez, balkabağının çıkması için sonbaharı bekledim.
Bayram tatiline girdiğimiz pazar günü kabaklarımızı aldık. O gün Demir biraz keyifsizdi, kireçte almamıştık, erteledik. Ertesi gün ancak akşamüstü kireç alabildik. Elimizdeki reçel tarifini ve internetten bulduğumuz tatlı tarifini elimize alarak işe başladık.İlk olarak kirecin kaymağını hazırlamamız gerekiyordu. Kirecin kaymağı neydi, nasıl anlayacaktık hiçbir fikrimiz yoktu ama malzemeleri almıştık bir kere. Mutfakta kullandığımız bir leğenin içine 5 litre suyu ve 1 kase kadar kireci boşalttık. Tariflerde yarım saat bekletin diyordu ama biz 1 saat kadar bekledik kirecin çökmesi için. 1 saat kadar sonra kireç dibine çöktü, üstünde de bulanık bir su kaldı. Bu suyu başka bir kabın içine aldık.Bu arada pazardan aldığım hazır soyulmuş kabakları, yeşil kısımlarını temizleyip, çok kalın olanları ikiye bölerek hazırladım. Benim bu işlemim sonucunda 2 kilo kabaktan 1 kilo kabak kaldı. Tabi ben kabaktan anlamadığım için bu kadar fire verdim.Pazardan alırken buna dikkat ederseniz eminim çok daha az bir kayıpla tatlıya başlayabilirsiniz.
Uzun dikdörtgenler haline gelen kabakları ayırdığım kireçli suyun içine attım ve yaklaşık 6 saat kadar beklettim. Aslında internetten bulduğum tarifte bütün gece bekletin diyordu, reçelin tarifinde ise 4 saat. Ben akşamüstü yapmaya başladığım için bütün gece çok uzun olacaktı o yüzden yatmadan önce çıkardım kabakları sudan. Belki 2 saat daha durabilirdi. Çıkarttıktan sonra kabakları tek tek musluğun altında yıkadım ve içine su doldurduğum bir başka kabın içine attım. Orada da 4-5 saat kadar beklettim. (Aslında 2 saat yazıyordu ama ben gece yarısı yapmaya kalktığımdan birkaç saat bari uyuyayım dedim ) Bu arada şerbeti de hazırladım. Şerbet (soğuğa yakın) ılıkken kabaklar atılırsa daha güzel oluyormuş.
(Şerbet için 1 kilo kabağa 6 su bardağı şeker, 7 su bardağı su kullandım. )
Sabah 6'da kalktım, kabakları tekrar yıkadım, kuruladım ve şerbetin içine attım. Kısık ateşte 2.5 saat kadar kaynattım. Üzerine de kabaklar şerbete batsınlar diye bir tabak koydum.
Ocağın altını kapatmadan 5 dakika önce limon tuzunu ekledim ve 5 dakika daha kaynattım. Sonra soğumasını bekledim. Soğuduktan sonra tıpkı Çiya'daki gibi tahin ve ceviz ile servis yaptım. Eşim bayıldı. Açıksözlülüğüne güvendiğim eşimin "Çiya'daki kadar güzel olmuş" demesi bütün gece uykusuz kalmamı unutturdu. O da belki bunun için dedi :)
Aynı tarifle -belki farklı sürelerle- incir tatlısı-reçeli, taze ceviz tatlısı-reçeli, patlıcan reçeli ve daha aklıma gelmeyen yeni lezzetler elde etmek mümkün. Biraz zaman alan ama zor olmayan bir tarif. Eğer siz de Antakya usulü bu tatlıyı seviyorsanız mutlaka deneyin, istediğiniz tadı elde edeceksiniz....
Nesli'nin Kahvesi artık nescake'de devam ediyor....
Nesli'nin Kahvesi artık nescake'de devam ediyor....